Ece yedi kişilik bir ailenin en küçük kızlarıydı. upuzun saçları kocaman gözleri vardı. Yaşadığı çevre oldukça kültürsüz alt bir sınıftan gelmekteydi.
İki ablası ve iki abisi de evlilerdi.
Birgün babası eve gelerek ece'yi yanına çağırdı oturdukları muhitten 30 yaşında maddi durumu gayet iyi olan bir adam Ece'yi beğenmiş babası ile görüşmüş ve babası da kızını vermişti.
Birgün babası eve gelerek ece'yi yanına çağırdı oturdukları muhitten 30 yaşında maddi durumu gayet iyi olan bir adam Ece'yi beğenmiş babası ile görüşmüş ve babası da kızını vermişti.
Bak kızım bir adam var seni geçen gün görmüş ve çok beğenmiş oldukça durumu iyi olan birisi rahat bir hayatın olacak yoksulluk çekmeyeceksin,bugün kahvede geldi bana açıldı temiz bir çocuk bende seni ona verdim dedi.
Ece oturduğu yerden başını önüne eğerek odasına geçmişti.
Annesi bey Ece daha çok küçük adamla hemen hemen aralarında 15.16 yaş var hem bu kız okumak istiyor yapma günahına girme,
Ece oturduğu yerden başını önüne eğerek odasına geçmişti.
Annesi bey Ece daha çok küçük adamla hemen hemen aralarında 15.16 yaş var hem bu kız okumak istiyor yapma günahına girme,
Babası sen karışma okuyupta ne olacak bir daha böyle bir hayatı nerede bulacak bir eli yağda bir eli balda yaşayıp gidecek ben kararımı verdim kızıda adama verdim gelip yarın isteyecekler sonrada hemen düğün yapılacak bu evde ne zamandan beri benim kararlarım sorgulanmaya başlandı kalk git bana çay getir almayayım ayağımın altına. diyerek annesini de başından atmıştı.
Ece odasında nerede ise sabaha kadar ağladı.
Ece odasında nerede ise sabaha kadar ağladı.
Ertesi gün odasından çıkmadığını gören annesi ece'nin odasına girdiğinde ece bir köşede oturmuş ve ağlamaktan gözleri şişmişti.
Kızım yapma etme bak daha iyi bir hayatın olacak benim kaderimi yaşamayacaksın yokluk çekmeyeceksin derken babası sesleri duyarak odaya girdi.
Ece'yi o halde görnce üzerine yürüyerek çabuk kalk hazırlan şu haline bak adamlar akşama gelip isteyecek bak sakın adamlar geldiğinde de ağlayayım deme öldürürüm seni diyerek dışarı çıktı.
Zorla da olsa annesi çaresizlikten korkudan ece'yi banyoya sokup yıkadıktan sonra üzerini giydirip saçlarını topladı.
Akşam babası eve geldiğinde ece'nin yanına giderek sakın misafirlerin yanında bir yanlış yapma yüzün hep gülecek birazdan gelirler derken kapı çaldı.
İki erkek bir kadın olan dünürlerini gelmişti. zaten babası ece'yi vermişti de adet yerini bulsun diye istemeye gelmişlerdi.
bir süre sohbet ettikten sonra Ece kahveleri hazırlamak için misafirlere zoraki hoşgeldiniz diyerek kahvelerini nasıl istediklerini sordu?
Kızım yapma etme bak daha iyi bir hayatın olacak benim kaderimi yaşamayacaksın yokluk çekmeyeceksin derken babası sesleri duyarak odaya girdi.
Ece'yi o halde görnce üzerine yürüyerek çabuk kalk hazırlan şu haline bak adamlar akşama gelip isteyecek bak sakın adamlar geldiğinde de ağlayayım deme öldürürüm seni diyerek dışarı çıktı.
Zorla da olsa annesi çaresizlikten korkudan ece'yi banyoya sokup yıkadıktan sonra üzerini giydirip saçlarını topladı.
Akşam babası eve geldiğinde ece'nin yanına giderek sakın misafirlerin yanında bir yanlış yapma yüzün hep gülecek birazdan gelirler derken kapı çaldı.
İki erkek bir kadın olan dünürlerini gelmişti. zaten babası ece'yi vermişti de adet yerini bulsun diye istemeye gelmişlerdi.
bir süre sohbet ettikten sonra Ece kahveleri hazırlamak için misafirlere zoraki hoşgeldiniz diyerek kahvelerini nasıl istediklerini sordu?
Mutfağa geçerek kahveleri hazırlamaya başladı anneside peşinden gittiğinde ece yi ağlarken gördü ne oldu kızım neden ağlıyorsun yine?
Anne görmüyormusun adamı babam yaşında nerede ise,
Annesi sil gözyaşları kahveleri getir yoksa baban hem seni hemde beni öldürür dedi.
Kahveler içilmiş yüzükler takılmış bir hafta sonraya da düğün tarihi verilmişti.
Ece bütün gece ağlamaktan olduğu yerde bitap düşmüş uyuya kalmıştı,
günler bir birini kovalıyor düğün günü yaklaşıyordu.
Erkek tarafı alışveriş yapmış ece'nin gelinliğini getirmişlerdi.
Anne görmüyormusun adamı babam yaşında nerede ise,
Annesi sil gözyaşları kahveleri getir yoksa baban hem seni hemde beni öldürür dedi.
Kahveler içilmiş yüzükler takılmış bir hafta sonraya da düğün tarihi verilmişti.
Ece bütün gece ağlamaktan olduğu yerde bitap düşmüş uyuya kalmıştı,
günler bir birini kovalıyor düğün günü yaklaşıyordu.
Erkek tarafı alışveriş yapmış ece'nin gelinliğini getirmişlerdi.
Kaynanasının ve annesinin ısrarları ile gelinliği giymişti ece, gözleri dolmuş ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Gelinliğin içinde yaralı bir melek gibi görünüyordu.
Ertesi gün düğün yapıldıktan sonra gerdeğe girildi, damat gülümseyerek birşeyler anlatıyor fakat ece duymuyordu bile. Aradan 5 ay geçmiş 5 aydırda bir defa bile gülmemişti yüzü kaynanası ve kayınpederi ile aynı evde yaşıyor ailesini görmesine izin verilmiyor dışarı adım bile atamıyordu. Evde hizmet etmekti görevi gündüz kaynanası kayınpederi eziyet ediyor gece kocası dövüyordu.
Ece bir süre sonra hamile kaldı. Doğum sancıları artmasına rağmen hala akşama kadar ayakta duruyor hizmet ediyor kaynasından ve eşinden sürekli dayak yiyordu.
Bir gece eşi ece'yi sokağa attı o gece ece karların üzerinde doğum yapmış fakat çocuğu ölü olarak doğmuştu.
Ertesi gün düğün yapıldıktan sonra gerdeğe girildi, damat gülümseyerek birşeyler anlatıyor fakat ece duymuyordu bile. Aradan 5 ay geçmiş 5 aydırda bir defa bile gülmemişti yüzü kaynanası ve kayınpederi ile aynı evde yaşıyor ailesini görmesine izin verilmiyor dışarı adım bile atamıyordu. Evde hizmet etmekti görevi gündüz kaynanası kayınpederi eziyet ediyor gece kocası dövüyordu.
Ece bir süre sonra hamile kaldı. Doğum sancıları artmasına rağmen hala akşama kadar ayakta duruyor hizmet ediyor kaynasından ve eşinden sürekli dayak yiyordu.
Bir gece eşi ece'yi sokağa attı o gece ece karların üzerinde doğum yapmış fakat çocuğu ölü olarak doğmuştu.
Ertesi gün kocası işe giderken baygın halde buld başına bela almaktan korktuğu için hemen kaldırarak eve getirdi. bir kaç saat sonra kendine gelen ece gözlerini ağlayarak açtı.
Kaynanası suratına sertçe bir tokat patlattı torunumu öldürdün sen ne işe yararsın oğluma bir çocuk bile veremedin lanet olsun sana dedi.
İki gün aç susuz odada hapis yaşadı, çocuğunu kaybetmiş aç susuz kalmış ve kanaması ara ara devam ediyordu.
Ertesi gün gece kocası tekme tokat dövmüş ece olduğu yerde yığılıp kalmıştı.
Kocası annesini ve babasını çağırdığında ecenin ölmüş olduğunu gördüler. bir süre düşündükten sonra ileride bulunan bir derenin kenarına gömmeye karar verdiler.
Kaynanası suratına sertçe bir tokat patlattı torunumu öldürdün sen ne işe yararsın oğluma bir çocuk bile veremedin lanet olsun sana dedi.
İki gün aç susuz odada hapis yaşadı, çocuğunu kaybetmiş aç susuz kalmış ve kanaması ara ara devam ediyordu.
Ertesi gün gece kocası tekme tokat dövmüş ece olduğu yerde yığılıp kalmıştı.
Kocası annesini ve babasını çağırdığında ecenin ölmüş olduğunu gördüler. bir süre düşündükten sonra ileride bulunan bir derenin kenarına gömmeye karar verdiler.
Aradan bir kaç ay geçmişti. bir gün ecenin babası kızının özlemine dayanamayarak ısrarla dünürlerine kızını görmek istediğini söylemiş dünürleri ise göstermeyecelerini yakında da yurt dışına oğlu ile gideceğini söylemişlerdi.
Babası bir kaç hafta sonra kızının hayatından endişelenip jandarmaya haber verdi.
Jandarma bir akşam eve baskın yaptığında kızın olmadığını gördüler, bütün aile çelişkili ifade verince hepsini karakola götürüp ayrı ayrı sorguladıklarında korkunç gerçek ortaya çıkmıştı,Sabaha doğru kazı yaparak ece'nin cesedini bulmuşlardı.
Kızının hayatına mal olmuştu babasının yanlış kararı, O günden sonra babasını bir daha gören olmadı...
Babası bir kaç hafta sonra kızının hayatından endişelenip jandarmaya haber verdi.
Jandarma bir akşam eve baskın yaptığında kızın olmadığını gördüler, bütün aile çelişkili ifade verince hepsini karakola götürüp ayrı ayrı sorguladıklarında korkunç gerçek ortaya çıkmıştı,Sabaha doğru kazı yaparak ece'nin cesedini bulmuşlardı.
Kızının hayatına mal olmuştu babasının yanlış kararı, O günden sonra babasını bir daha gören olmadı...
HİKAYE__HAMZA ŞEN
Yanlış kararlar ve yanlış seçimler, hep ben daha iyisini bilirim diyenlerde bazen yanılabilir. İnsanlara seçme seçilme ve yaşama hakkını Allah bahşetmiştir. Onun katında herkes eşittir. Lütfen başkalarının görüşlerine önem verin ve başkaları hakkında karar vermekten vazgeçin. Unutmayın birgün herkes ölecek. Giderken arkanızda güzel şeyler bırakın. İnsanlar sizi hatırlarken sizi anarken gülümsesin istiyorsanız insanlara saygı gösterin....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder